Author: firat.syg

Dermaterapi, dermal dokuya terapi yaparak yenilik sağlamak ve cilt problemlerini çözümlemektir.

Bu işlem, derma roller aleti ile yapılır. Cilt üzerinde dermaroller gezdirilir ve derinin üst tabakasında kontrollü bir deformasyon yaratılır. Bu açılan noktacıklardan cildin ihtiyacı olan maddeler deri altına gönderilir. Deri altında çalışan maddeler problemleri kısa sürede çözer böylece terapi sağlanmış olur. İşlem bittikten sonra, hem deride rahatlama sağlamak için hem de mikrop oluşumunu engellemek için özel bir solüsyon için uygulama alanı silinir. Cilt ihtiyacına uygun yatıştırıcı krem ve güneş kremi cilt üzerine uygulanarak seans sonlandırılır.

Dermaroller, üzerinde çok fazla sayıda mikro iğne bulunan bir silindirdir. Bu iğneli silindir, cilt üzerinde gezdirilir. Silindir tek bir turda birçok mikro nokta açarak deride defrmasyon yaratır. İğne boyları kontrollü ve eşittir bu nedenle de açılan mikro noktalar deri altında kalıcı hasar bırakacak kadar derin değildir.

“Dermaterapi işlemi ile cilt üzerinde oluşan akne ve sivilce izleri, yara ve yanık izleri, pigment dengesizlikleri, cilt çatlakları, elastikiyet kayıpları, geniş gözenekleri tedavi edilebilir. Alın, şakaklar, yanak, elmacıklar, çene, dekolte, boyun bölgelerinde uygulanır.”

Dermaterapi riskli bir işlem değildir. Eğer dermaterapi işleminin uygulanmasında bir sakınca yoksa bu işlem son derece güvenilirdir. Buna ek olarak, her hastanın tedavi süresince kendine özgü bir dermarollerı vardır. Her seansta hastaya kendi dermarollerı ile işlem yapılır. Böylece her hasta için tek bir dermaroller kullanılmadığı için olası risklerin önüne geçilmiş olur.

Çözüm alanı geniş olan bu işlemin seans sayıları da esnektir. Dermaterapi tedavisi ilk olarak 2 seans ile başlatılır ve ardından durmuna göre seanslar 4 – 6 ya çıkartılır. Yapılan tedavinin başarısına göre en fazla 9 seans uygulanan bu tedavi etkili olduktan sonra yılda 2 veya 3 kez tek seans olmak üzere tekrarlandığında başarı ve olumlu etki süresi ciddi derecede artar ve hem problemler çözümlenmiş olur hem de olası problemlere önlem alınmış olur.

Kendi kirpiğinizin inceliğinde, hatta daha da ince olan bu kirpikler üçlü bir şekilde uygulama yapılırken birleştirilip, kendi kirpiğinize tek tek güzelce montajlanır. Neredeyse her bir kirpiğinize bu işlem yapılır. Sabır ve emek isteyen, ciddi profesyonellik isteyen bir iştir. Uygulama ne kadar sağlıklı yapılırsa, çıkan sonuç o kadar başarılı olacaktır.

“Uygulama, kişiye özel kirpik boyları, kirpik renkleri ve kirpiğin inceliğinin seçilebilmesine imkan tanır.”

3D İpek kirpik, kimyasal yıpratıcı etkileri olan maskara ve rimel kullanmanızı ortadan kaldırır.

Geleneksel şerit veya küme halinde ya da klasik ipek kirpik uygulamalarının aksine gözlerinizde kaşıntı yapmaz. 3D İpek kirpik tek yapıştırılır, kirpiklerinize çok daha doğal ve 3 Boyutlu bir görünüm vermektedir. Diğer tek tek takılan kirpiklerde olduğu gibi, bir sıraya dizilmiş düz ve sıradan durağan bir görüntü sunmaz. Daha doğal ve hafif olduğu için takıldığını hissetmezsiniz.

Akrilik veya jel teknolojisi ürünleri ile tırnaklara kusursuz bir gürünüm kazandıran tırnak kaplama tekniğidir. Protez tırnak uygulamasında kullanılan akrilik tırnak ilk olarak akrilik tozundan yola çıkarak keşfedilmiş ve geliştirilmiştir.

“Protez tırnağın, takma tırnaktan farkı uzun ömürlü, çok daha doğal görünümlü, en önemlisi sağlıklı olmasıdır.”

Porselen tırnaklar belirli bir süre sonra doğal tırnaktan ayrılabilir ve enfeksiyona yol açabilir. Bu nedenle, porselen tırnakların 3 haftada bir kontrol edilmeleri gerekir.

Protez tırnağın doğal tırnağa hiçbir zararı yoktur. Asla inceltmez veya yıpratmaz, ayrıca doğal tırnaktan daha kalındır ve çok daha dayanıklıdır. Protez tırnak en çok tırnak yeme, tırnaklarda sekil bozukluğu, sararma, zamanla oluşan tırnak çizgilerine karsı, çabuk kırılan ve soyulan tırnaklara estetik görünüm kazandırmak için uygulanan bir tırnak modülasyonudur.

Protez tırnak birçok sistemde yapılır ve en uygun olarak akrilik ve jel sistem kullanılmaktadır. Akrilik ve jelin arasındaki tek fark; akrilik kendiliğinden donan bir materyaldir. Jel ise UV ışığında donar. Profesyonel kişiler tarafından uygulandığında iki sistemde iyi sonuç verir. Protez tırnağın ilk uygulaması 2 saat sürüp yaklaşık 3-4 haftalık periyotta bakımları yapılmaktadır.

Microblading, dövmeden farklı olarak kaş bölgesinin içini boyamak yerine özel microblading kalemi ile kaş bölgenize tek tek çizgiler çizilerek, gerçek kaş görünümü vermesidir. Bu uygulama iki saat gibi bir sürede tamamlanır.

Microblading, ileri kaş 3D kıl tekniği uygulamalarıyla kaşlara manuel yöntemle yapılan yarı kalıcı, kaş yoğunlaştırma, efekt ve şekil verme sanatıdır. Dövmeden farklı olarak kaş bölgesinin içini boyamak yerine özel microblading kalemi ile kaş bölgenize tek tek çizgiler çizilerek, gerçek kaş görünümü verilir.

“Microblading uygulamasında ortaya çıkan sonuç, gerçek kaşınızla ayırt edilemez. Uygulanan bu teknik ile doğal kıl görüntüsü verilir.”

İlk olarak yüzünüz için ideal kaş şekli bulunup kaş bölgenize çizilir. Kalem ile yüzünüzün ölçülerine uygun yeni kaş şekli oluşturulur. Bu sayede kaşın doğal bir formda olması sağlanır. Kaş şekli, çeşitli ölçülerle bulunur. Bu işlem tamamlandıktan sonra microblading işlemi başlamadan önce, işlem yapılacak bölgeye işlemin rahat ve hissiz geçmesi için gerekli krem uygulanır. Daha sonra çizilen bölgeye kaş görünümünde çizgiler çekilir. Bu sırada, kaş bölgesinde biriken boya kalıntıları temizlenir ve yeni kaşlar böylece ortaya çıkmış olur.

Bu teknik Microblading uygulaması için hazırlanmakta olan pigmentlerle yapılmalıdır. Cihazla yapılan uygulamalarda pigmenti, cilde kalıcı makyaj cihazı yerleştirmektedir. Microblading de ise manuel bir uygulama yapılmasından dolayı durum kalıcı makyaja göre çok farklıdır. Mikroblading’de kullanılan pigmentler, zamanla hücrelerin fizyolojik fonksiyonu ile yok olurlar. Hücre, pigmenti içerisine alır, parçalar ve yok eder. Ancak yine de bu durum cilt tipi ile bağlantılıdır, bazı ciltlerde pigmentler tamamıyla yok olmaz hafif belli belirsiz kalabilir.

“Kullanılan boyalar organik olduğundan insan sağlığı için herhangi bir tehdit söz konusu değildir. “